Domatesin varoluşa katkısı

Bir türlü bilemediğimiz evrenin tahmin bile edemeyeceğimiz bir köşesinde, büyük salçalık domatesin çevresinde dönüp duran küçük domates son dönüşünü tamamlıyordu. Çünkü büyük salçalık domatesin salça olma zamanı gelmişti. Hep gelir zaten o mutlak son! Tavaf ettiği domatesin iki kutsal toplayıcıyla akıbetine süzülüşünü hüzzam faslından "terk edip gitti beni" eşliğinde izledi. Artık yalnızdı.

"Belki başka bir büyük salçalık domates bulurum" diye düşünerek yola koyuldu, bulamadı. Ama bizim gezegeni pek güzel buldu, yer çekimiyle iki tek atıp dost oldu, kazasız belasız yere indi. Yerde bi ton abuk sabuk bitkiyle karşılaştı. Onlarla 'hayatın anlamı ve varoluşun nedeni' temalı uzun sohbetler yaptı. Uzaylı olduğu için sözünü dinleyen çıktı. Sonunda hep birlikte bir karara vardılar: Varoluşları bir işe yaramalıydı! Ot gelip ot gitmenin bir manası yoktu.

Tartışmalara zaman zaman katılan deniz bir ricada bulundu ve içinde birbirinin gözünü oyan bir takım canlılar dolaştığını, mümkünse bu canlılardan bir kısmını tartışmalara dahil etmek istediğini beyan etti. "Sizleri dinleyip belki feyz alırlar efendim" dedi. "Peki" dedi domates, diğerleri de "hıı tamam o zaman" dediler.

Böylece karaya çıkan bir takım canlıların, başka bir takım canlılara evrilmesi ve evrilirken, hem birbirlerini hem de başta domates olmak üzere diğer bitkileri yemesi süreci başladı. Bu sürece 'gezegendeki yaşam' diyelim, o ilk domatesi unutmayalım, bir başka sevelim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder